KARABÜK’TE KADIN GİRİŞİMCİ OLMAK:TUĞÇE SEZER
Karabük TSO Kadın Girişimciler Kurulu üyemiz Tuğçe Lojistik ve TSL Lojistik Dış Ticaret şirketlerinin kurucusu Tuğçe Sezer ile Türkiye’de ve Karabük’te kadın girişimci olarak yaşadıklarını, bakış açısını ve ticari yolculuğunu konuştuk.
Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
1985 İstanbul doğumluyum. TED Koleji ve Anadolu lisesinde eğitim alarak ilkokul ve lise süreçlerini Karabük’te tamamladım. Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdikten sonra Yüksek Lisansımı İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde MBA yaparak tamamladım. Anne tarafı aslen Safranbolulu, baba tarafı ise İstanbulludur. Karabük İtriyat Deposu, şu anki adı Tuğçe Medikal olan firmamız ile ailemiz 1980’den bu yana ticaretin içerisindedir.
2007-2015 yılları arasında İstanbul’da uluslararası deniz taşımacılığı yapan firmalarda çeşitli pozisyonlarda görev aldım. 2015’ten bu yana da bu alanda kendi işimi Tuğçe Lojistik ve TSL Lojistik Dış Tic.Ltd.Şti. olarak 2 ayrı firmayla yürütmekteyim.
Kendi işinizi yapmaya nasıl karar verdiniz? Bunu yapmaya karar verirken kimden destek aldınız?
İstanbul’da Deniz taşımacılığı sektöründe finanstan, operasyona, yurtdışı satış bölümünden, arşiv kısmına kadar birçok alanda ve birçok firmada toplamda 10 yıllık bir iş tecrübem oldu. İstanbul`un zorlu çalışma ortamı ve hayat şartları bir gün durup düşünmeme sebep oldu. Nereden gelmiştim, nereye gidiyordum. Gerçekten bu hayatı istiyor muydum? Tüm hayatımı sorguladım yaklaşık 1 sene boyunca ve nasıl bir hayat istediğime karar verdim. Kendime döndüm baktım, yeteneklerim ve bilgi birikimlerimle ne yapabilirdim bunları inceledim. Aileden gelen ticari zekâmız zaten kanımda mevcuttu, sadece o hayatın kısır döngüsü kendimi sorgulayacak vakit yaratmama engel oluyordu.
Esnek çalışma saatleri, hiçbir zaman mekâna bağlı olmama isteği, ailem ve sevdiklerimi yanımda istemek, beni daha huzurlu ve sakin yaşam arayışına itti. Altı ay alt yapı çalışmaları yaptıktan sonra kendi işimi kurmaya karar verdim. Bu konuyu ailemle paylaştım ve onların desteğini aldım. Karabük benim için pilot bölge olacaktı. İstanbul’un zorlu çalışma şartlarındansa daha önce insanlar tarafından yapılmayanı tercih edip bu işi Karabük’te yapma kararı aldım. 2015’te tüm bildiklerimi yanıma alıp tekrar memleketime katma değer sağlamak için ailemin yanına dönüp kendi işimi yapmaya başladım.
Bu işi yaparken ne tip sıkıntılarla karşılaştınız ve bunları nasıl aştınız?
Bu işi kurma aşamasında bir sürü insan yapamazsın dedi, öncelikle insanların bu söylemlerine aldırış etmedim. Başaramasaydım dünyanın sonu olmayacaktı sadece deneyimlemiş ve yapmamış olacaktım. Karabük gibi bir yerde tutunamazsın dediler. Buna da kulak asmadım; çünkü zaman ve mekânın önemli olmadığı bir sistem kurmuştum kendime, internetle dünyanın her yerinden çalışma şansına sahibim. Erkek egemen bir sektördeyim dolayısı ile rakiplerim dişli ama her sektöre kadın beli değmesi gerektiğini düşünüyorum. Rakiplerimizden farkımız inceliğimiz, araştırma ruhumuz, organizasyon yeteneğimiz, iletişim ve samimiyetimiz. Küçük bir yerde olmanın dezavantajı olduğu kadar avantajlı kısımlarını kullanmaya çalıştım. Örneğin Batı Karadeniz’de bu işi yapan tek lojistik firması unvanına sahibim.
İş hayatında kadın olarak yer almanın zorlukları var mı sizce? Varsa nelerdir?
İş hayatında kadın olarak var olmanın zorlukları var ama zorluklar insanların zihinlerinin içinde. Tabii ki kadın bu işten ne anlar zihniyeti ile zaman zaman karşılaşıyorum ama sektör bilgim ve tecrübelerim ile sorunların üstesinden profesyonelce gelme kabiliyetim sayesinde insanların algılarını değiştirebiliyorum. Elbette duruşunuz çok önemli saygınlığınız, söylemlerinizin tutarlılığı ve güvenilirliği bir araya gelince birçok zorluğun önünü aşabiliyorsunuz. Zaten ticaretin dini, dili, ırkı, cinsiyeti olmaz.
Kendi işini yapmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?
Bir kere yapamazsın diyenleri kesinlikle dinlemesinler, daha iyi kendimi nasıl geliştiririm diye odaklansınlar yaptığım işi en iyi nasıl yapacaklarına odaklanırlarsa ve bu yönde çalışırlarsa azmin elinden hiçbir şey kurtulmuyor. Aile çok önemli sevdiklerinin desteklerini alırlarsa bu yolda daha kolay ilerlerler. Düştükleri zamanda kesinlikle vazgeçmesinler denemeye devam etsinler. Hayal kursunlar ve hayalleri gerçekleştirmek için plan çizsinler.
Bir kadın olarak sizin gözlemleriniz deneyimleriniz neler, kadınlar iş hayatında hangi engellerle karşılaşıyor, çalışan kadınların sorunları neler?
Bir kere erkek kadın eşit şartlar altında çalışıyorlar dolayısıyla toplumda cinsiyet ayrımcılığı çok fazla burada her bireye insan gözü ile bakılırsa toplumda cinsel ayrımcılık olmazsa kadınlar kendilerini daha rahat ifade edebilirler. İkincisi kadınları manipüle etmeye çalışan erkek grupları var onlara kesinlikle taviz vermemeleri gerektiğini düşünüyorum ve sınırların iyi çizilmesi gerektiğine inanıyorum. İnsanlarla sınırları iyi koyarsanız onlarda bir yerde durmak zorunda kalacaktır.
Evli ve çocuklu kadınların her ise yetişme sorunu olduğunu gözlemliyorum bu da kadın girişimcilerin sayısının biraz azalmasına neden oluyor dolayısı ile eşlerin bu konuda sorumlulukları paylaşımcı şekilde yaklaşmaları daha fazla kadın girişimcinin artmasını sağlayacağını düşünüyorum.
Bir önceki soruyu Karabük özelinde de sormak isterim, kadın girişimcilerin ve kadın çalışanların Karabük’te yaşadıkları ayrıca sıkıntı ya da kolaylıklar var mıdır?
Karabük üzerinde ise bu memleketin ayrı bir havası var dışarıya göre daha gelenekselci bir anlayış var ve kadınların bu kadar aktif rolde olması çok kabul edilebilir gözükmüyor. Öncelikle kadınların ben yaparım demesi gerekiyor ki erkeklerin de bu önyargısı kırılabilsin. Kadın olduğumuz için bulunduğumuz ortamlarda ekstra dikkat etmek gerekiyor. Bu konuda Karabük halkından beklediğim daha çok yerli girişimciyi desteklemesi ve is paylaşması gerektiğidir.
Çünkü bizler büyük şehirlerdeki firmalara daha çok itibar eder hale geliyoruz. Oysaki Karabük’te yaşayan insanlar Karabük esnafına kazandırırsa memleketimiz daha ileri seviyeye gider ve istihdam artar. Dolayısıyla yerel içinde çalışan emek veren insanlara destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi insanına destek verip geliştirmek şehrimizi de geliştirecektir.
Röportaj: Yıldız UZUNLAR